22 Mart 2011 Salı

Moğolların Efendisi Cengiz Han'ın Oğlu Ögeday Han


Cengiz Han'ın oğlu Ögeday, tahtın varisi olarak iş başına geldiğinde, dünyanın neredeyse yarısına hükmediyordu. Ögeday kardeşleri gibi zalim değil; iyi huylu ve hoşgörülüydü. Kardeşleri savaşlara devam ederken o genelde Karakurum'daki çadırdan sarayında oturur, Han tahtının önünde boyun eğen halkın söylediklerini dinlerdi.


Bir gün Çinli oyuncular, Ögeday'ı eğlendirmek için kukla oynatıyorlardı. Han, kuklaların arasında uzun bıyıklı ve sarıklı bir ihtiyarın at kuyruğunda sürüklendiğini gördü ve Çinlilere bu adamın kimi temsil ettiğini sordu. Oyuncu başı şu cevabı verdi: "Moğol cengaverleri esir Müslümanları arkalarında böyle sürüklerler."
Ögeday oyunu durdurdu ve hizmetçilerine hazinesinde bulunan Çin'in ve İran'ın en pahalı kumaş ve halılarını getirtti. Bunları Çinlilere göstererek, onların yaptıkları malların Batı mallarından çok daha aşağı kalitede olduğunu söyledi. Dedi ki: "Benim memleketimde birçok Çinli esiri olmayan tek bir zengin Müslüman yoktur. Halbuki hiç bir zengin Çinli'nin Müslüman esiri yok! Bilirsiniz ki Cengiz Han, bir Müslüman'ı öldürene kırk altın mükafat verilmesini emretmişti. Fakat bir Çinli'nin hayatının bu değerde olduğuna hükmetmedi. O halde nasıl oluyor da siz Müslümanlarla eğlenmeye cüret edebiliyorsunuz?" Ve oyuncularla kuklalarını sarayından kovdu.

Not: Moğollar'ın Efendisi Cengiz Han kitabından alıntıdır.

1 yorum:

  1. Demek ki Çin malları bundan yüzlerce yıl önce de kalitesizmiş =)

    YanıtlaSil