27 Ekim 2011 Perşembe

Bu Kutu Senin İçin Sevgili Küçüğüm

Van’da 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen deprem, Türk Milleti’nin yüreğini sarstı, içini sızlattı...


Vicdan, kardeşlik, paylaşma ve yardımlaşma gibi insani duyguların, kötü günde birbirine kenetlenen, kocaman yürekli insanların vatanı Türkiye, depremin hemen ardından seferber oldu, herkes elinden geldiğince Van’a yardıma koştu, büyük millet olmanın ne olduğunu tüm cihana gösterdi. Ve bütün bunlar her geçen dakika çığ gibi büyüyerek devam ediyor...

Hepimiz bu acıyı hafifletmek için bir şeylerin ucundan tutmaya çalışıyor, deprem bölgesindeki kardeşlerimizin acılarını paylaşmaya; karda, kışta, soğukta biçare kalmamalarına uğraşıyoruz. 


Ancak ben, çok hassas bir noktaya, geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklara dikkat çekmek istiyorum. Her felakette olduğu gibi depremden de en çok çocuklar etkileniyor, psikolojik olarak büyük zarar görüyor. Bu nedenle özellikle onların acılarına ortak olabilmek, bir anda kararan hayatlarına ışık tutabilmek, yüzlerini güldürebilmek, umutlarını perçinleyebilmek  adına maddinin yanı sıra manevi de bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu düşünceyle yola çıkarak, hiç  görmeden ve tanımadan sevdiğim, rastgele seçilmiş Vanlı bir kardeşime verilmesi için bir kutu hazırlamaya karar verdim.


Kendime hedef kitle olarak 10-12 yaşlarında kız çocuklarını seçtim. Kutunun içinde "ona özel" kışlık giyisi, çorap, mont, eldiven, bere, kendi elimle ördüğüm bir atkı, birkaç kitap, kalem, defter, diş fırçası-diş macunu, ıslak-kuru mendil, tarak, toka, şirin aksesuarlar, oyun-oyuncak, hediyelikler, sembolik bir cep harçlığı, hatta çikolata, bisküvi, şeker..v.b. şeyler olacak. 


Özetle, "küçük bir kız çocuğunu" mutlu edebilecek ufak ufak ayrıntılar ve her hediyeye iliştirilmiş kısa kısa ama anlamlı notlar ile birlikte sevgimi koyuyorum kutunun içine. Ayrıca, o da paylaşarak mutlu olsun ve bu güzel duyguyu orada yaşayabilsin diye kendisinin de başkalarına verebileceği birkaç hediye ekleyeceğim.. Mesela annesine verebileceği bir yazma(eşarp), kardeşine verebileceği bir boyama kitabı, arkadaşına verebileceği bir bileklik gibi..


Ben onu bilmeyeceğim, o da beni sadece Ankara’dan ona yüreğini açmış Canan Abla’sı olarak bilecek. Ama inanıyorum ki, o küçük kardeşimin hayatına sıcacık dokunacağım; belki bir umut olacağım, belki hayatı boyunca unutmayacağı bir anı...




Kutunun üzerine "sadece 10-12 yaşlarında rastgele bir kız çocuğuna verilmek üzere hazırlanmıştır" diye notumu yazıp göndereceğim ve umut edeceğim doğru şekilde, doğru hedefe ulaştırılması için..