24 Şubat 2011 Perşembe

Kapasite Var Tesis Yok - 1

5 yaşında başladı ilkokula... Ardından ortaokul, lise ve üniversite soluksuz devam etti. Sadece 1 yıl mola verdikten sonra yüksek lisansı da yapıverdi. Dile kolay, tam 20 yıllık öğrenim hayatını geride bıraktı (4 yaşındayken gittiği anaokulu hariç tabi J).

Önce hayaller kurardı. Sonra bunları planlara ve hedeflere dönüştürürdü. Kararlar verirdi ve uygulardı. Kimi zaman yol ayrımlarına gelirdi, kimi zaman yoluna taş koyanlar olurdu. Tercih yapmak ya da yaptırılmak zorunda kalırdı. Öyle zamanlarda anladı her seçişin bir vazgeçiş olduğunu ve hiçbir şeyin vazgeçilmez olmadığını.. Hayalleri bazen rüzgarlara kapılırdı; bazen de set çekerdi, rüzgara karşı direnirdi. Çehresi değişirdi zamanla hayallerinin, ama özü hiç değişmezdi.

Hep çabalardı fırsatlar yaratmak için. Kapı kapıyı açardı, gördü. Ama her kapıyı sürekli açık tutamazdı, farketti. Kendini yetiştirmeye, kapasitesini geliştirmeye ve güncel olmaya çalışırdı hep. Hayatına değer katan insanlara çok değer verirdi. Kendi değerlerini paylaşırdı çevresindekilerle. Cesaretlendirmeye, değiştirmeye çalışırdı onları, teşvik ederdi adımlar atmaları için. Gördüğünü, duyduğunu, düşündüğünü paylaşırdı; saklamazdı kendisine hiçbir şeyi. Çünkü bilginin paylaştıkça çoğaldığına inananlardandı; paylaştıkça mutlu olanlardan... 

Asla değiştiremeyeceği üç temel değeri vardı; varlığının sacayağıydı bunlar. Bunlar haricinde açıktı her türlü yeniliklere ve farklılıklara. Heyecan verirdi yeni ve farklı bir yer görmek, bir insan tanımak, bir kelime duymak, bir tat almak... Korkmazdı denemekten ve yanılmaktan. Olumsuz bakmazdı hiçbir sonuca, gülmesini de bilirdi hep, güldürmesini de... Ayıklardı tecrübeleri sonuçlardan, baş köşeye koyardı onları. 

En son kendisi için ne zaman ağladığını hatırlamazdı bile, ama ağlardı gizliden; en çok da yiten hayatlara ve maneviyatlara. Umutsuzluk onun zihnine pek uğramayan bir düşünceydi, her şeyin bir nedeni vardı ona göre. Sabretmesini bilirdi, içine sığmayan enerjisine rağmen... Sinirlenirdi bazen çok. Haksızlığa, mağduriyete, telef olana hiç tahammül edemezdi. Müdahale edebildiği yere kadar ederdi. Saygı, sevgi ve hoşgörü önemliydi onun için ama kararında olmalıydı her şey; hiçbir şeyin fazlası iyilik getirmezdi ona göre. Ölçüyü ayarlamalıydı. Herkese mesafeliydi ama bazılarına daha yakın mesafeli...

(Devam edecek...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder